Topic-icon Türkiye'de hekimler birbirlerine güveniyorlar mı?

10 years 3 months ago #1 by safir
Meslektaşlarına güvenseler de kendi hekimliklerine daha çok güveniyorlar bence.Öyle olunca da aslında güvenmemiş oluyorlar.

Please Log in or Create an account to join the conversation.

More
10 years 6 months ago #2 by umc
Biraz da olumlu şeylerden bahsedelim mi bu başlıkta?

Mesela, Türkiye'de hekimler birbirlerine güveniyorlar mı?

Dr Ulaş Mehmet Çamsarı

Please Log in or Create an account to join the conversation.

More
10 years 7 months ago #3 by rabinovich2006
Tekrar gibi olacak ama bunlar sanki onemli.
1. Bir birini tanimadiklari icin. (eguerre nin dedigi gibi), bu durumdan birlik da cikmaz, birlige bir engel daha: siyaset.
2. Profesyonelligin onune egonun cikmasi.
The following user(s) said Thank You: SlowVT

Please Log in or Create an account to join the conversation.

More
10 years 7 months ago #4 by in ter
Iste burada dogru tetkik-tedavinin de onemi ortaya cikiyor, aslinda gereksiz olan bir tetkik icin doktora ulasamadigimizdan biz aileyi gondermek zorunda kaliyoruz ki bu hic bir seyi duzeltmiyor, bir sonraki hasta yine ayni sekilde geliyor. Gereksiz tetkik yapiliyor, siz bunu hastaya soyleyemiyorsunuz. Standardizasyon sart. Ayni hafta icinde yapilan 3. ayni tetkik gibi komik durumlar olabiliyor.

Kanayan yaralarla dolu bir sistem malesef.

Please Log in or Create an account to join the conversation.

More
10 years 7 months ago #5 by efe_aras
Bazen de ordan oraya gonderilen, ne oldugunu anlayamayan, problemi oldugu icin hastaneye basvuran hastalari da dusunmek gerekiyor sanirim...Hizmet kalitesi sadece hastaya dogru teshis koymak ile olculmesi mumkun olamayan bir kavram.. Bu durumda acaba elinde kagitla tekrardan acile gonderilen cocugun ailesinin aldigi hizmetin kalitesi nedir?Turkiyde calisan doktor arkadaslarin acaba kaci bu yonden kendini sorgulamaktadir? (saglik sistemi dinamikleri, hastalarin egitim seviyesinden bagimsiz olarak)..

Bence burada bazen de durup kendimizi sorgulamamiz gerekmekte, en azindan benim 5 yillik yurtdisi deneyimimden edindigim tecrube boyle..

in ter wrote: Guvenden kasit, mesleki yetkinlige guven ise malesef ki her gecen gun azalan bir guvenim var. Tip fakultesini zorluklarla okuduk su oldu, bu olduya siginan ama kendini zerre gelistirmeyen bi cok insan var. Masabasi memurluk yapmiyoruz en azindan temel seyleri okuyarak, gorerek ogrenmek bizim sorumlulugumuz.

Daha gecenlerde abdomen us kagidinda acilden gelen cocuk icin yazan klinik bilgiyi yaziyorum. Karinda gaz cok, fmde karaciger dalak yok. Hekim arkadasim bunu yazarken o usyi isterken neler dusundu sadece kendisi biliyor. Hastayi geri gonderip (cunku doktoru lutfedip telefonla bilgi vermemisti) klinik bilgiyi anlayamadik dedigimizde elimize geri donen kagitta yok kelimesi yuvarlak icine alinmis, yanina ele gelmiyor yazilmis, asagiyada abdomen us nin altina batin us yazilmisti. Kendimizin aldigi anamnezde bebegin 1 aydir ishali oldugunu ogrendik, ayirici tani yapmaya calistik, olasi (!) us bulgularina baktik ama o usyi isteyen doktorun amacini hicbir zaman ogrenemeyegiz. :blink: Bazal bir bilgi birikimine sahip olsa da (iyimser olursak, belki de o bilgi yok) bu bilgiyi kullanmayan insanlar var. Cok iyi orneklerle karsilassak da turkiye'de tip fakultesi sonrasi egitimin ne bir standardizasyonu ne de bir kontrolu var. Asistanlik egitimine, pratisyenlik pratigine standardizasyon getirilmeli, kontrolleri yapilmalidir.


Efe Levent Aras,MD PhD
University of Copenhagen Hillerød Hospital , Orthopedic Surgery Dept.
Aarhus University Hospital Orthopedic Surgery Spinal Reserch Lab.
Noerrebrogade 44, 8000 Aarhus/DENMARK

Please Log in or Create an account to join the conversation.

More
10 years 7 months ago #6 by umc
Ne yazık ki asistanlık eğitimi standardizasyonu kanayan bir yaradır. Dahası sağlk sistemi performans gibi uygulamalarla yozlaştırılmış, akademik merkezlerin kalitesi düşürülmüştür.

Dr Ulaş Mehmet Çamsarı

Please Log in or Create an account to join the conversation.

More
10 years 7 months ago #7 by in ter
Guvenden kasit, mesleki yetkinlige guven ise malesef ki her gecen gun azalan bir guvenim var. Tip fakultesini zorluklarla okuduk su oldu, bu olduya siginan ama kendini zerre gelistirmeyen bi cok insan var. Masabasi memurluk yapmiyoruz en azindan temel seyleri okuyarak, gorerek ogrenmek bizim sorumlulugumuz.

Daha gecenlerde abdomen us kagidinda acilden gelen cocuk icin yazan klinik bilgiyi yaziyorum. Karinda gaz cok, fmde karaciger dalak yok. Hekim arkadasim bunu yazarken o usyi isterken neler dusundu sadece kendisi biliyor. Hastayi geri gonderip (cunku doktoru lutfedip telefonla bilgi vermemisti) klinik bilgiyi anlayamadik dedigimizde elimize geri donen kagitta yok kelimesi yuvarlak icine alinmis, yanina ele gelmiyor yazilmis, asagiyada abdomen us nin altina batin us yazilmisti. Kendimizin aldigi anamnezde bebegin 1 aydir ishali oldugunu ogrendik, ayirici tani yapmaya calistik, olasi (!) us bulgularina baktik ama o usyi isteyen doktorun amacini hicbir zaman ogrenemeyegiz. :blink: Bazal bir bilgi birikimine sahip olsa da (iyimser olursak, belki de o bilgi yok) bu bilgiyi kullanmayan insanlar var. Cok iyi orneklerle karsilassak da turkiye'de tip fakultesi sonrasi egitimin ne bir standardizasyonu ne de bir kontrolu var. Asistanlik egitimine, pratisyenlik pratigine standardizasyon getirilmeli, kontrolleri yapilmalidir.

Please Log in or Create an account to join the conversation.

More
11 years 8 months ago #8 by eguerre
Her meslekde oldugu gibi hekimlikte de curuk elmalar var. Acaba benim sansima mi denk geldi bilmiyorum ama bu curuk elmalarin sayisi son yillarda cok artti. Bir hastanede calisan doktorlarin yarisindan fazlasi uckagitci olabilir mi? Ben buna hayret ettim.

Bir ornek vermek isterim. Hastane ve doktor ismi vermeden yazacagim. Psikiyatri rotasyonu yaptigim devlet hastanesinin psikiyatri kliniginde mesai bitimine yakin basasistandan bir telefon aldim. Basasistan serviste degil, ogleden sonralari calistigi ozel hastaneden ariyordu. Ozel hastanede bir hasta gordugunu, hastanin cok agir depresif oldugunu, hastanin ozel hastaneyi karsilayacak paralari kalmadigini, EKT yapilmasi icin servise yatirilmasi gerektigini, hastanin ambulansla yolda oldugunu, birkac dakika icinde serviste olacagini soyledi. Servisten cikmadan hastayi gorup, yatisini yapip EKT'ye hazirlamami rica etti. Ben de tamam dedim. Hastayi beklemeye basladim. Kisa bir sure sonra hasta sedyede, basinda yakinlari ile servise geldi. 40'li yaslarda bir kadin hasta idi. Hasta derin komada, hatta deserebre pozisyondaydi. Solunumu gitti gidecek durumdaydi. Aldigim hizli anamnezle hastanin son 10 gun icinde yavas yavas kotulestigini, atesi oldugunu, nobetler gecirdigini yakinlari net bir sekilde ifade ettiler. Hatta ozel hastanede cekilen Cranial MR'i da temporal ensefalit bulgulari gosteriyordu. Hasta gordugum ilk 5 dakikada tani koyabilecegim derecede dort dortluk herpes ensefaliti idi. Daha da kotusu EKT icin bekliyordu. Bir sure sonra basasistan durumu kontrol etmek icin aradi. Ben de ona EKT ye gerek olmadigini, zaten hastanin kendiliginden nobet gecirdigini soyledim. O gun servisten ancak 3 saat sonra cikabildim. Acaba o gun orda bir norolog olarak ben olmasaydim o hastaya EKT yapilsaydi ne olurdu(anestezi uzmani olmadan yapiyorlardi). Basistan olacak kadar tecrubeli bir psikiyatrist derin komada hastayi nasil tanimaz? Ya da tanidi da onemsemedi mi? Aklima hep boyle sorular geliyor. Simdi ben bu hekime nasil guveneyim? Sizin annenizi, babanizi tedavi etsin ister misiniz? O zamanlar bunun munferit bir olay oldugunu dusundum. Megersem pek de oyle degilmis. Performans puani almak icin ameliyat etmeden hastayi acip kapatan mi ararsin, devletin odedigi implanti sonradan satmak icin saklayip, hastaya ucuz cin mali implant takan mi, bel fitigi ameliyatinda hastanin aortunu kesip oldurup sonra hasta yakinlarina baska seyler anlatan mi.

Ben de cok super hekimim demiyorum. Ben de hata yapmisimdir ama boyle hatalar yapmadim hic.

Please Log in or Create an account to join the conversation.

More
11 years 8 months ago - 11 years 8 months ago #9 by in ter
Mesleki acidan guvenmekse konu guvenmemmekte haklilardir. Tabiki bu Turkiye'yle ilgili bir durum da degil. Bir doktor isin mutfagini bilir, ne gibi hatalara kurban gidebilecegini bilir o yuzden herhangi bir doktora guvenmesi zordur.

House of God diye bir kitap vardi, Harvard in icinden birinin kaleme aldigi bir kitap. Harvardda da hata olur, Sutcu Imamda da ve bunu en iyi doktorlar bilir, adam nasil guvensin.

Son olarak Ferdi Tayfur'dan gelsin, hatasiiiiz kul olmaaaz... :lol:

edit: pardon Orhan Gencebay soyluyomus, rezil oldum.. :whistle:

Please Log in or Create an account to join the conversation.

More
11 years 8 months ago #10 by m3rcury
hekimlerin birbirine guvendigini dusunmuyorum. bir meslektasinizdan altinizda ya da ustunuzde birinden basit bir sey istediginiz zaman mutlaka altinda bir sey ariyor. hatta siz de ariyorsunuz. konsultasyonlara da yansiyor bu. temiz mi diye yollanan hasta 60 dk cpr yemis kby svolu hipoksik iskemik ensefalopati ciktikca yavas yavas supheyle bakmaya basliyorsunuz....

Please Log in or Create an account to join the conversation.

More
11 years 8 months ago #11 by elifson
Mesleki dayanışma ve örgüt kültürü dediğimiz zaman aklımıza neler geliyor sıralayabilir miyiz?

Çıkarımlarda bulunmak için bu tanımların iyi yapılması gerekir diye düşünüyorum.. :dry:

Please Log in or Create an account to join the conversation.

More
11 years 8 months ago #12 by umc
Hekimlerin birbirlerine güvenmesi eğer mesleki dayanışma ve örgüt kültürü açısından değerlendirilecekse, Türkiye'de meslek örgütlerinin hangisi çağdaş medeniyet seviyesinde de hekimlik olsun...

Deveye sormuşlar boynun neden eğri diye, nerem doğru ki demiş...

En başta TTB'den başlayalım. TTB meslek örgütünden çok her şeye benziyor...

Dr Ulaş Mehmet Çamsarı
The following user(s) said Thank You: elifson

Please Log in or Create an account to join the conversation.

More
11 years 8 months ago #13 by elifson
Bence konu güven meselesi. Birlik ruhunun oluşması için insanların birbirlerine güvenmesi lazım önce..Yoksa birleşmek istediğimiz bir konu hakkında "bu adam böyle der, ama şöyle yapar" şeklinde bir düşünceye sahipsem ona güvenmiyorum demektir ve "bu adamla yola çıkılmaz" demektir.. Eee bu adamla yola çıkılmazsa birlikte bir şey yapmaktan da yoksun kalmış oluyoruz otomatik olarak...

Bence;
Herkesin herkes hakkında iyi bir düşüncesi olmalı...Kimse birbiri hakkında kötü düşünceye sahip olmamalı önce..Ayna nöronları okudu iseniz, biz birbirimize düşüncelerimizi , birbirimiz hakkındaki fikirlerimizi sözle değil ,başka yollarla aktarıyoruz..Hal böyle olunca kimse kimseden birbiri hakkındaki kötü fikirlerini saklayamıyor..Ütopik görünüyor ama herkes birbiri hakkında iyi düşünmeli bence...Önce buradan başlamalı..

Please Log in or Create an account to join the conversation.

More
11 years 8 months ago - 11 years 8 months ago #14 by dsaydan

''Bu daha öncede siteye konulmuştu.Çoğumuzun durumumuzun farkında olmadığını düşünüyorum.''



Çok özetleyici bir video.O suyun derecesini en farkedici insan topluluğu doktorlar olsa gerek.olmalı da.Farkedici olup farkedemeyenleri haberdar eden konumda olmak gerek ama sorun şu ki bırakın toplumsal önder ,aydın ,aktör olmayı,bugün konuştuğumuz mesele birbirimize güven meselesi..

Please Log in or Create an account to join the conversation.

More
11 years 8 months ago #15 by dsaydan
Yazılanların çoğu genel hatlarıyla çok doğru.Türkiye de hekimlik yapan biri olarak gerçeklerden uzak kalmak ve bu yazılanlara katılmamak mümkün değil.Hepimiz eğitim hayatımız boyunca en parlak en zeki...vb özelliklerimizle dikkat çektik.Girdiğimiz sınavlarda en başarılı olandık veya olanlar arasındaydık.Aslında ülkelerinin en etkili en aydın insanları olması gereken bu meslek topluluğu neden günümüzde bu kdar pasifize kalmış durumda?

Bunların nedenlerini düşünürken mesleki hayatımda edindiğim cüzi tecrübeye dayanarak söylüyorum ki sanırım hiç bir meslek grubunda birbirlerinin icraatlarına bu kadar eleştirel olabilen yoktur.

''Ne usg mi istemiş çok saçma!'' ''Diğer doktor seni yanlış tedavi etmiş..''Ne bileyim sizinde aklınıza gelebilecek bir yığın örnek vardır.İşte bunlardan dolayıdır ki topluma kendimizi ifade ediş biçimimizi mi sorgulasam birbirlerimize olan güvensizliğimi sorgulasam ya da sallayıp durduğumuz egoizm pençelerinin ne işe yaradığını mı sorgulasam.Yani işin neresinden tutarsanız tutun her tarafında kötü bir koku var.

Bu pasifize halimizden ötürü elbetteki politikanın ,medyanın oyuncağı olmuşuz.Politika milyon oy için ezip geçerken medya da üzerimizden reytingi yüksek haberler yapmaya devam etmiştir.Eskiden haber muhabirleri haber merkezlerine götürecek haber bulamadıkları zaman hastanelere gidip kendilerine malzeme ararlarmış.Keza bugünde durum çok değişmedi.

Sorunlardan sonra çözümler üzerine düşünecek olursak tabiki akla ilk gelen cevap birlik olmak keskin net bir şekilde hakkımızı aramak ve olmamız gereken konuma yerleşmek.Mevcut mesleki topluluk örgütünün sorunlarımıza belli bir politik görüş üzerinden çözümler aramaya çalışmasının pek etkili olmadığını görmekteyiz.

Please Log in or Create an account to join the conversation.

More
11 years 8 months ago #16 by eguerre
Bence sorun Turkiye'de hekimlerin birbirine guvenip guvenmemesi degil. Tanimadigim, bilmedigim adama neden guveneyim. Asil sorun ayni meslegi icra eden insanlar olarak, ortak sorunlarimizi cozmek icin bir birlik olusturma bilincinden yoksun olmaktir. Neden bu boyle? Cunku Turk milleti olarak demokrasiyi sadece oy verme olayina indirgemisiz. Hekimler de bu toplumun bir parcasi. Her ne kadar egitimli bir kesim olsak da yanlis anlasilmis carpik demokrasiden payimiza duseni almisiz. Biz de demokrasiyi anlamamisiz.

Sivil toplum orgutleri demokrasinin olmazsa olmaz, en onemli unsurlarindan biridir. Hekimler sorunlarini tek tek cozmektense bir araya gelip (dili, irki, cinsi, dini, politik dusuncesi ne olursa olsun) seslerini daha guclu bir sekilde duyurabilirler dusuncesi ile kendilerine ait bir orgut kurmuslar. Turk Tabipleri Birligi. Simdi egri oturup dogru konusalim. Her ne kadar elinden geleni yapmaya calissa da bu birlik eylemlerini birincil olarak hekimlerin sorunlarini cozmeye calisan sivil bir zihniyetten ziyade belli bir politik gorusun etkisinde yapmaktadir. O yuzden de hekimleri ortak sorunlari cevresinde bir araya getirememektedir. Son 10 senede hekimler Turkiye'de en cok haksizliga ugrayan, en cok aci ceken kesim oldu. Buna ragmen en aydin kesim olmasi gereken hekimler haklarini aramaktan aciz bir tablo sergilediler. Hekimler boyle iken diger isciler, memurlar ne yapsin?
The following user(s) said Thank You: rabinovich2006, iceberg

Please Log in or Create an account to join the conversation.

More
11 years 8 months ago #17 by elifson

umc wrote: Yurtdışından bir perspektif olarak, bu konuda Türk Hekimlerinin karnelerinin zayıf olduğunu söyleyebilirim. Bunları daha çok olgu örnekleriyle vermeye çalışmıştım başka bir başlıkta. Yurtdışında böyle ise, yurt içinde kimbilir nasıldır diye insan düşünüyor ve tabii bu da bu başlıkta bahsedilenlerle birleşince ciddi bir soru sormamız gerekliliğini ortaya koyabilir.
O soru : Neden böyle bir durum var?



Neden?
1. Bence hiç kimse durumun farkında değil..
2. Ana hedeflerimiz değiştirilmiş...Bizi biz yapan ana hedefler..
The following user(s) said Thank You: iceberg

Please Log in or Create an account to join the conversation.

More
11 years 8 months ago #18 by elifson


Bu daha önce de siteye konulmuştu.Çoğumuzun durumumuzun farkında olmadığını düşünüyorum..
The following user(s) said Thank You: dsaydan, iceberg

Please Log in or Create an account to join the conversation.

More
11 years 8 months ago #19 by iceberg
Güvenemiyorum.
Güvenmek istiyorum ama olmuyor. Çünkü sindirdiler bizi...Korkuttular...
Korkma! Korkma arkadaşım! Korktuğun kim?
Ettiğin yemini hatırla:...........hekimlik mesleğinin onurunu ve temiz töresini sürdüreceğime, meslektaşlarımı kardeş bileceğime.....
Mesleğimin onurunu ayaklar altına alanlara, bizi kul köle yapanlara, birbirimize düşürenlere kızgınım...
Ama yeni dünya düzeni böyle ne yazıkki...
Birileri yazıyor, birileri oynuyor, biz koyun gibiyiz zaten...
Sadece mesleki açıdan değil. Günlük hayatıma bakıyorum... Bencillik,çıkarlar,kaygılar,düşmanca zihniyetler... Acı veren bunu başkalarının bana yapması değil! Acı veren benim de bu düzenin uygulayıcısı olmam. Farkında olmadan hepimiz uygulayıcıyız bence... Neden beğenmediğim bu dünya düzenine karşı koyamıyorum diye kızıyorum kendime...
Sizi bilmem ama ben önce kendimi bulup, kendime güveneceğim, sonra tüm meslektaşlarıma ve tüm insanlığa...
The following user(s) said Thank You: elifson

Please Log in or Create an account to join the conversation.

More
11 years 9 months ago #20 by umc
Yurtdışından bir perspektif olarak, bu konuda Türk Hekimlerinin karnelerinin zayıf olduğunu söyleyebilirim. Bunları daha çok olgu örnekleriyle vermeye çalışmıştım başka bir başlıkta. Yurtdışında böyle ise, yurt içinde kimbilir nasıldır diye insan düşünüyor ve tabii bu da bu başlıkta bahsedilenlerle birleşince ciddi bir soru sormamız gerekliliğini ortaya koyabilir.
O soru : Neden böyle bir durum var?

Dr Ulaş Mehmet Çamsarı

Please Log in or Create an account to join the conversation.

More
11 years 9 months ago #21 by elifson
Arkadaşım sen nerelerdeydin? Epeydir yoktun. Tarzını özlemişiz.. ;)

Please Log in or Create an account to join the conversation.

More
11 years 9 months ago #22 by medforever
Bence güvenmiyorlar türkler doktorlar sürekli birbirinin altını oyuyor . iyide bunun kuvayi millyiye ile ne ilgisi var anlamadım.

Please Log in or Create an account to join the conversation.

More
11 years 9 months ago #23 by elifson
Ben bir meslek grubundan bahsettim.Ama aslında konu topluma yayılmış bir sorun.Toplum olarak bu güvensizliğin içindeyiz. Bir milleti millet yapan iç dinamiklerden yoksun bırakılmışız sanki..Dediğiniz gibi bir devlet politikası bu..Ama içinde bizden olmayanların yönettiği bir devlet politikası...Bu tuzağa düşmek bu kadar kolay mı? Birbirimizi öteleyerek ne elde ediyoruz farkında mıyız ?Hem kendi geleceğimizi , en çok da çocuklarımızın geleceğini mahvediyoruz.Hesapta çocuğumuz için en iyi ne varsa onu alıyoruz ,uyguluyoruz..Ortada bir millet olmadıktan sonra ne vereceğiz çocuğumuza?

Düşünebiliyor musunuz ; polisin gözünün önünde iki insan birbirini dövüp bıçaklayabiliyor ve polis uzaktan diğer herkes gibi seyrediyor..Üst katta komşunuz karısına küfrederek tekme tokat girişiyor ve kimse apartmandan kafasını uzatıp da ne oluyor demiyor, gidip kapısını çalmıyor; belki polis gelene kadar kadını öldürecek; ki bu noktada polisin korkutuculuğu da ne olabilir?İnsani ilişkilerimiz sıfıra indirilmiş durumda...

Kurtuluş Savaşında tüm millet tek bir yürek olup Kuvayi Milliye ruhunu oluşturmuş ve vatan topraklarını yağma edilmekten kurtarmıştı.Bugün böyle bir ruhu yakalamak ne kadar mümkün?Ben her halükarda mümkün olacağını düşünenlerdenim..Bunun için uyanmak lazım..

Please Log in or Create an account to join the conversation.

More
11 years 9 months ago #24 by okan
Elif hanım çok güzel bir noktaya değinmişsiniz. Güven kavramını destek manasında kullandınız sanırım. Mesleğe yeni başlayacak olan birisi olarak fazla tecrübem yok. Ancak tanıdıklarım ve sağlık alanında yapılan reform (!)lar sayesinde içimde biriken bazı şeyler var.

Doktor bir yakınım günümüzdeki değişikliklerin devlet politikası olduğunu söylemişti bir kez. Yani başka hükümet de gelse bir şey değişmez demişti. Bu ülkede toplasan ne kadarız ki? 100 bin? 150 bin? Oy potansiyelimiz yok. Üzerimizden siyaset yapılıyor. Doktora zaten az saygısı olan halkımız da en ufak bi şey de "şerefsiz doktor" diyebiliyor, belki bazen haklı da...

Durum böyleyken, doktorlar kendi arasında birlik olabilir mi? Mantıken olmalı gibi duruyor. Ama ben pek ümitli değilim. Bu sistemde sadece halkla doktor değil, doktor ile doktor da karşı karşıya getiriliyor. Öyle olunca haliyle herkes önce kendini düşünüyor tabi.

Bence halkı da doktorları da mağdur etmeyecek bir sistem kurmak gerekiyor. Ama nasıl? İşte onu bilmiyorum...
The following user(s) said Thank You: elifson, rabinovich2006

Please Log in or Create an account to join the conversation.

More
11 years 9 months ago #25 by elifson
Bahsettiğim konu mesleğimi icra etmeye başladıktan sonra gördüklerimdir.

-Türkiye'de üniversitede hocalar görev yerlerini boşaltırken hiçbir hekim biraraya gelmemiştir.
-Türkiye'de aile hekimliği uygulaması başlatılırken hiçbir hekim bu işin olabilirliği(??) noktasında biraya gelmemiştir.
-Türkiye'de günde 80-100 hasta bakan uzman hekim ,pratisyen hekim kendisi gibi diğer arkadaşları ile birlikte olup bu konuda çözüm üretmenin yolunu aramamıştır.
...........İlk aklıma gelenler bunlar..

Hepimiz ucu kendimize dokunduğunda feryat etmişiz,isyan etmişiz. Ve kimsenin yanımızda olmadığını görünce sesimizi çıkarmadan böyle yaşamaya devam etmişiz yada başka geçim yolları bulmuşuz. Çünkü daha önce de kendimiz diğer meslektaşımızın aynı durumunda yanında olmamışız. Bir geçim derdidir, para kazanmadır, çocuğumuzun okulu ,büyümesi, evimiz , arabamız vs.vs. onursal, insansı değerlerimizi korumanın önüne geçmiş. Oysa ki bu şekil bir yaşamla çocuğuma verebileceğim iyi bir gelecek olmayacak. Millet kavramı olamayacak..
The following user(s) said Thank You: iceberg, zelenz, arzue.MD

Please Log in or Create an account to join the conversation.

More
11 years 9 months ago #26 by elifson
Güven meselesini açmak istiyorum. Güvenden kastettiğim mesleki anlamda birbirlerinin arkasında olacak davranışı sergilemektir. Aslında "güven" bütün davranışlarımızın nedenini açıklayan dip noktadır. Hakikattir. Birilerinin sizin arkanızda olmasını bekliyorsanız size güvenmesi lazım öncelikle..

Olaya bu şekilde bakacak olursak mesleki anlamda Türkiye'de hekim arkadaşların birbirlerinin arkasında olmadığını düşünüyorum. Birlikte bir karar verme ve hepimiz için en iyi olan ne ise orada birleşme konusunda çok büyük bir ayrılık içinde olduğumuzu düşünüyorum. Hatta bunu yaşıyorum :(

Nedeni de birbirimize güvenmememiz.. Hepimiz bir şekilde "kendimizi kurtarmanın" telaşı içindeyiz.Neden?
The following user(s) said Thank You: okan, rabinovich2006

Please Log in or Create an account to join the conversation.

More
11 years 9 months ago #27 by elifson
Türkiye'de hekimler birbirlerine güveniyorlar mı?
Ve birbirlerinin meslek onurunu koruyacak davranışı her zaman sergileyebiliyorlar mı? Ve bu ikisi birbirine bağımlı mıdır aslında? Güvenmiyorlarsa neden?
The following user(s) said Thank You: rabinovich2006

Please Log in or Create an account to join the conversation.

More
Time to create page: 0.510 seconds