Topic-icon Tıp fakültesi eğitiminin başvurulardaki yeri nedir?

14 years 1 month ago - 12 years 4 months ago #1 by umc
Amerika Birlesik Devletleri'deki uzmanlik basvurusu, cok fazla bileseni olan, esas olarak insan iliskilerinin etkinligi ile sonuclanan karmasik bir basvurudur. Dunyanin dort bir yaninda egitim veren tip fakultelerinden mezun olan doktorlar Amerika Birlesik Devletleri'nde uzmanlik egitimine girebilmektedirler.

Tip Fakultesi Egitimi'nin basvurulardaki yeri:

ABD'deki degisik egitim kurumlarindan mezun olan, bu kadar degisik altyapilardan gelen onca hekim ayni yola girebilmektedir. Basvurunun elbette onemli noktalarindan biri mezun oldugunuz okuldur. Mezun oldugunuz okul dunyaca bilinen bir okul ise (Oxford Universitesi, Karolinska Enstitusu, Melbourne Universitesi vb gibi) o halde bu basvurularda mutlaka onemli bir rol oynayacaktir. Ismi Amerika'da bilinmeyen tum okullar ayni kefede degerlendirilmektedir. Ne yazik ki Amerika'da ismi genis capta bilinen bir tip fakultemiz yoktur. Ve tum Turkiye'den gelen arkadaslar -eger daha once ayni fakulteden gelen bir mezun basvurulan kurumda bulunmamissa- ayni kefede degerlendirilmektedir. Bu Turkiye'ye ozel bir durum degildir, tum diger "taninmamis" dunya okullarinin Amerika'daki basvurulardaki ortak kaderidir. Pratik tecrubelerden cikarilacak bir gercek ise Amerika'da en fazla bilinen tip fakultelerimiz, Istanbul ve Antalya'dan gelenlerdir. Bunlarin sohretleri de sehirlerin turizm ve benzeri sebeplerden ulke sohretinin onune gecmesinden gelmektedir. O nedenle Turkiye'deki fakultelerin hangisinden mezun olundugunun Amerika'daki basvurularda -ne yazik ki- belirleyici bir onemi yoktur. Aslina bakilirsa dunya bilim arenasinda da -yine ne yazik ki- ulke sinirlarini asan bir ligde yarisan bir universitemiz de henuz yoktur,(bkz www.usnews.com/sections/education/worlds...-colleges/index.html ) ancak o yolda ilerledigimizden de hic kusku yoktur. Bu sebeplerden Amerika yolu hedefleniyorsa, Turkiye'deki herhangi bir fakulteden mezun olmak yeterlidir. (ECFMG nin listesinde ismi bulunanlardan birisi olursa isler daha rahat olur, yok degilse, o listeye girmek okul yonetiminin bir basvurusuna bakar). Ne yazik ki OSYM sinavlarinda Turkiye'de en cok talep edilen buyuk sehir tip fakultelerinin Turkiye icindeki bilimsellik onculugunde olmayan , imaj kavrami onculugunde yapilan "talep" siralamasi Amerika arenasinda -muhtemelen de dunyada- pek bir sey ifade etmemektedir, zira yine uzulerek vardigim kani sudur ki, 2008 yili itibariyle, tip fakultelerimiz uygulamada dunya standartlarinda olsalar da bilimsellikte daha geri bir ligde yaristiklari icin kendi aralarindaki rekabet daha ust liglerde pek algilanmamaktadir, bu da benim kisisel dusuncemdir. Bu nedenle uzun sozun kisasi, mezun olunan fakultenin oncelikle isminin -adi dunyaca bilinen bir yer degilse- Amerika'daki asistanlik egitimi basvurularinda pratik bir anlami yoktur ve bu gercek, Turkiye'deki tip fakultelerimizin dunya capinda doktorlari bedavaya ulkenin her kosesinden yetistirdigi gercegini degistirmemektedir. Bu da gurur duymamiz gereken bir konudur. Bu yaptigim yorumlar Turkiye'deki tip egitimi kalitesinin degerlendirilmesi degildir, o benim su noktada degerlendirmek istedigim bir konu degilir. Aktarmak istedigim tecrubenin icerigi, Turkiye'deki tip egitiminin ve "kendimizce ve OSYM'ce" belirlenen Turk tip markalarinin Amerika'daki egitim programlarinca algilanisi meselesidir.

Fakultedeki ogrencilik performansinin basvurulara etkisi:

Fakultedeki ogrencilik yillarindaki performans bilindigi gibi transkript ile mezuniyet sonunda belgelenmektedir. Ulkemizdeki tip fakultelerinden verilen transkriptlerin buyuk cogunlugu ogrencilik performansinin detaylarini cok iyi vermemektedir. 6 yillik egitim genellikle 2 ya da 3 sayfada ozetlenmekte, cogu zaman belirsiz sayilarla, uluslarasi bicimlerde yazilmamis okul karnesi benzeri bir takim belgelendirme yapilmaktadir. Bu tip belgeler bir de ingilizceye cevrildiginde iyice anlasilmaz hale gelebilmektedir. Bu sadece Turkiye'ye ozel bir konu olmayip dunyanin diger ulkelerinden yapilan basvurularda da kendini gostermektedir. (bu tip uluslararasi basvuru ornekleri benim elimde mevcuttur) Iste bu sebepten , bu konu, dunyanin her tarafindan mezun kabul eden ECFMG kurulusunun da basvurularinizi degerlendirecek egitim programinin da cok fazla uzerine dustugu bir konu degildir. Genellikle basvurularda ABD disindan gelen ve "ismi bilinmeyen" tum okullardan gelen herkes ayni kefede incelenmektedir. Ismini bile duymamis oldugu okullarin transkriptlerine bakip onemli kararlar almayi kimse tercih etmez. Yine de dikkate alinacak ve goze carpacak konulari ozetletleyelim. Goze ilk carpacak sey okul birinciligidir. Dunyanin neresinden gelirse gelsin bir ogrencinin okulunda birinci olmasi cok dikkat ceken cok onemli bir basari olarak degerlendirilmektedir. Birinci ya da ilk 3 gibi dikkat cekecek bir basari olmayacaksa eger, geriye kalan siralamalar pek bir cekicilik gostermez ve herkes ayni kefede dusunulebilir. Dikkat cekebilecek bir diger konu ise basvurdugunuz alana ait aldiginiz notlar olabilir (dahiliyeye basvuran bir adayin dahiliye notlari ilk bakilacak notlardir). Bunlarin disinda okul suresi dikkate alinacaktir. 6 yillik sureyi 7 yila uzatmak konusundaki soruya burda yanit vermek gerekir. Okulunun uzamis olmasindan cok neden uzamis oldugu dikkati cekecektir. Basarisizlik nedeniyle uzamis olmasi mutlak bir olumsuz etki yaratacaktir. Ancak baska bir yan amac ugruna bilincli yapilmis bir uzatma olumsuz degil tersine ne icin uzadigina bagli olarak olumlu etki de yapabilir.

Dr Ulaş Mehmet Çamsarı
The following user(s) said Thank You: in ter, sebnem
The topic has been locked.
  • umc
  • umc's Avatar Topic Author
  • Offline
  • eksper üye
  • eksper üye
  • in musica veritas
More
Time to create page: 0.185 seconds